Talep Yasası
Law of demand yani “talep yasası”, fiyat arttıkça talep edilen miktarın azalması ve fiyat düştükçe talep edilen miktarın artmasıdır.
Talep, tüketicilerin belirli bir fiyat karşılığında belirli miktarda varlık, mal veya hizmet satın almaya hazır olması olarak tanımlanabilir. Talebin ana unsurları, malların fiyatı ve tüketicilerin tercihlerini içerir. Belirli bir miktarda mal satın almak isteyen müşterilerin sayısı bir dizi değişkene bağlıdır. Bu değişkenlerden en önemlisi fiyattır. Arz ve talep meselesi bu durumdan kaynaklanmaktadır.
Bir varlığın fiyatı veya malın artması halinde, tüketiciler daha az satın alım yapmak isteyeceklerdir. Ancak fiyat düşerse, doğal olarak aynı üründen daha fazla satın alma eğilimi göstereceklerdir.
Ekonomi, insanların sınırsız istekleri karşılamak için sınırlı araçları nasıl kullandıklarının incelenmesini içerir. Talep yasası, bu sınırsız isteklere odaklanır. Doğal olarak insanlar ekonomik davranışlarında daha acil istek ve ihtiyaçlara, daha az acil olanlardan daha öncelik verirler ve bu insanların kendilerine sunulan sınırlı araçlar arasından nasıl seçim yaptıklarına da yansır. Herhangi bir ekonomik mal için bahsetmek gerekirse, bir tüketicinin eline geçen o malın ilk birimi, tüketicinin o malın karşılayabileceği en acil ihtiyacını karşılamak için kullanılma eğiliminde olacaktır.
Talep yasasını analiz ederken kullanılan bir talep çizelgesi vardır. Talep çizelgesi, tüketicilerin farklı fiyatlarla birim başına satın almak isteyeceği bir dizi miktarı temsil eder. Bireysel talep çizelgesi ve piyasa talep çizelgesi adı verilen iki talep durumu çizelgesi vardır. Bireysel talep çizelgesi, bir bireyin belirli bir malın belirli bir zamanda farklı maliyetlerle satın almaya hazır olduğu miktarları gösterir. Piyasa talep çizelgesi ise, belirli bir zaman diliminde tüm müşterilerin belirtilen piyasa fiyatından satın alacağı belirli bir malın miktarlarını simgeler.
Sonuç olarak, talep yasası, talep edilen miktar ile bir varlığın fiyatı arasındaki ilişkiyi gösterir. Çoğu tüketici, fiyatlar düşük olduğunda emtia satın almayı tercih edecektir. Belirli ekonomik olayları tahmin etmek için talep yasasının tam olarak anlaşılması çok önemlidir. Örneğin, konut talebindeki bir azalma, genellikle ekonominin zayıfladığının bir işaretidir.
Talep yasasını bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki ıssız bir adada yaşayan bir kazazede var ve kıyıya vuran altı paket şişelenmiş tatlı suya ulaştı. İlk şişe, kazazedenin en acil olarak hissedilen ihtiyacını karşılamak için kullanılacak, büyük olasılıkla susuzluktan ölmemek için içme suyu görevi görecektir. İkinci şişe, acil ancak nispeten daha az acil bir ihtiyaç olarak hastalığı savuşturmak adına banyo yapmak için kullanılabilir. Üçüncü şişe, sıcak bir yemek hazırlamak gibi daha az acil bir ihtiyaç uğruna kullanılırken, son şişeye gelindiğinde kazazedenin ona eşlik etmesi için yetiştirdiği küçük bir saksı bitkisini sulamak gibi nispeten düşük bir öncelik için kullanılabilir.
Talep, tüketicilerin belirli bir fiyat karşılığında belirli miktarda varlık, mal veya hizmet satın almaya hazır olması olarak tanımlanabilir. Talebin ana unsurları, malların fiyatı ve tüketicilerin tercihlerini içerir. Belirli bir miktarda mal satın almak isteyen müşterilerin sayısı bir dizi değişkene bağlıdır. Bu değişkenlerden en önemlisi fiyattır. Arz ve talep meselesi bu durumdan kaynaklanmaktadır.
Bir varlığın fiyatı veya malın artması halinde, tüketiciler daha az satın alım yapmak isteyeceklerdir. Ancak fiyat düşerse, doğal olarak aynı üründen daha fazla satın alma eğilimi göstereceklerdir.
Ekonomi, insanların sınırsız istekleri karşılamak için sınırlı araçları nasıl kullandıklarının incelenmesini içerir. Talep yasası, bu sınırsız isteklere odaklanır. Doğal olarak insanlar ekonomik davranışlarında daha acil istek ve ihtiyaçlara, daha az acil olanlardan daha öncelik verirler ve bu insanların kendilerine sunulan sınırlı araçlar arasından nasıl seçim yaptıklarına da yansır. Herhangi bir ekonomik mal için bahsetmek gerekirse, bir tüketicinin eline geçen o malın ilk birimi, tüketicinin o malın karşılayabileceği en acil ihtiyacını karşılamak için kullanılma eğiliminde olacaktır.
Talep yasasını analiz ederken kullanılan bir talep çizelgesi vardır. Talep çizelgesi, tüketicilerin farklı fiyatlarla birim başına satın almak isteyeceği bir dizi miktarı temsil eder. Bireysel talep çizelgesi ve piyasa talep çizelgesi adı verilen iki talep durumu çizelgesi vardır. Bireysel talep çizelgesi, bir bireyin belirli bir malın belirli bir zamanda farklı maliyetlerle satın almaya hazır olduğu miktarları gösterir. Piyasa talep çizelgesi ise, belirli bir zaman diliminde tüm müşterilerin belirtilen piyasa fiyatından satın alacağı belirli bir malın miktarlarını simgeler.
Sonuç olarak, talep yasası, talep edilen miktar ile bir varlığın fiyatı arasındaki ilişkiyi gösterir. Çoğu tüketici, fiyatlar düşük olduğunda emtia satın almayı tercih edecektir. Belirli ekonomik olayları tahmin etmek için talep yasasının tam olarak anlaşılması çok önemlidir. Örneğin, konut talebindeki bir azalma, genellikle ekonominin zayıfladığının bir işaretidir.
Talep yasasını bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki ıssız bir adada yaşayan bir kazazede var ve kıyıya vuran altı paket şişelenmiş tatlı suya ulaştı. İlk şişe, kazazedenin en acil olarak hissedilen ihtiyacını karşılamak için kullanılacak, büyük olasılıkla susuzluktan ölmemek için içme suyu görevi görecektir. İkinci şişe, acil ancak nispeten daha az acil bir ihtiyaç olarak hastalığı savuşturmak adına banyo yapmak için kullanılabilir. Üçüncü şişe, sıcak bir yemek hazırlamak gibi daha az acil bir ihtiyaç uğruna kullanılırken, son şişeye gelindiğinde kazazedenin ona eşlik etmesi için yetiştirdiği küçük bir saksı bitkisini sulamak gibi nispeten düşük bir öncelik için kullanılabilir.
Talep Yasası Neden Önemlidir?
Arz yasası ile birlikte talep yasası, bir şeylerin neden oldukları düzeyde fiyatlandırıldığını anlamamıza ve düşük fiyatlı (veya yüksek fiyatlı) olarak algılanan ürünleri, varlıkları veya menkul kıymetleri satın alma fırsatlarını belirlememize yardımcı olur. Örneğin bir firma, talepteki bir artış tarafından teşvik edilen yükselen fiyatlara karşılık olarak üretimi artırabilir.