Blokzincir-Blockchain
Son on yıldır bankacılık, yatırım veya kripto para birimini takip eden bir kişi, Bitcoin ağının arkasındaki kayıt (defter) tutma teknolojisi olan Blokzincir (Blockchain) kavramını duymuş olması kaçınılmazdır. Birkaç kelimeyle bir blok zinciri, dijital olarak sürekli büyüyen bir veri kayıtları listesidir. Bu liste, kronolojik sıraya göre düzenlenen ve kriptografik kanıtlarla birbirlerine bağlanan ve güvence altına alınan birçok veri bloğundan oluşmaktadır.
İlk Blokzinciri prototipi 1990’larda bilgisayar bilimci Stuart Haber ve fizikçi W. Scott Stornetta’nın bir dizi bloğa dijital dosyaları oynanmaya karşı korumak için kriptografi teknikleri uygulamasına dayandırılmaktadır. Haber ve Stornetta'nın çalışmaları kesinlikle Dave Bayer, Hal Finney ve diğer birçok bilgisayar bilimcisi ve kriptografi meraklısının çalışmalarına ilham vermiştir. Bu ilhamın sonucunda ise ilk merkezi olmayan elektronik nakit sistemi (ilk kripto para birimi) olarak Bitcoin'in yaratılmasına yol açmıştır. Bitcoin teknik raporu 2008 yılında Satoshi Nakamoto takma adı altında yayınlanmıştır.
İlk Blokzinciri prototipi 1990’larda bilgisayar bilimci Stuart Haber ve fizikçi W. Scott Stornetta’nın bir dizi bloğa dijital dosyaları oynanmaya karşı korumak için kriptografi teknikleri uygulamasına dayandırılmaktadır. Haber ve Stornetta'nın çalışmaları kesinlikle Dave Bayer, Hal Finney ve diğer birçok bilgisayar bilimcisi ve kriptografi meraklısının çalışmalarına ilham vermiştir. Bu ilhamın sonucunda ise ilk merkezi olmayan elektronik nakit sistemi (ilk kripto para birimi) olarak Bitcoin'in yaratılmasına yol açmıştır. Bitcoin teknik raporu 2008 yılında Satoshi Nakamoto takma adı altında yayınlanmıştır.
Blockchain Nedir?
Blockchain işlemleri, küresel olarak dağıtılmış bilgisayarlardan (node) oluşan eşler arası bir ağ içinde gerçekleşmektedir. Her bir node, Blokzinciri’nin bir kopyasını tutar ve ağın işleyişine ve güvenliğine katkıda bulunur. Bitcoin'i sınırsız, sansüre dirençli ve herhangi bir üçüncü taraftan aracılık gerektirmeyen, merkezi olmayan bir dijital para birimi yapan şey budur. Dağıtılmış bir defter teknolojisi (DLT) olan Blokzincir’leri, çift harcama gibi kasıtlı olarak yapılabilecek değişikliklere ve dolandırıcılıklara karşı oldukça dirençli olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu güvenlik sadece sözde değildir çünkü Bitcoin’in veritabanını bir şekilde etkilemek veya değiştirmek için pratik olarak kullanılmayan miktarda elektrik miktarı ve hesaplama gücü gerekmektedir. Bitcoin ağının orijinal dijital dökümanları etkin bir şekilde kullanması anlamına gelir, yani her bir Bitcoin aslında kendine özgüdür bu da onları kopyalanamaz yapmaktadır.
Blockchain birçok insan için kaotik bir yapı olarak görünse de temel teorisi oldukça basittir. Blokzinciri, bir veri tabanı türüdür. Blokzinciri’ni anlayabilmek için öncelikle bu veritabanının ne olduğunu anlamak önemlidir. Veritabanı, bir bilgisayar sisteminde elektronik olarak depolanan bilgilerin topluluk halidir. Veritabanındaki bilgiler veya veriler, spesifik bilgileri daha kolay bulma ve filtrelemeye izin vermek için tablo biçiminde oluşturulmuştur.
Blockchain birçok insan için kaotik bir yapı olarak görünse de temel teorisi oldukça basittir. Blokzinciri, bir veri tabanı türüdür. Blokzinciri’ni anlayabilmek için öncelikle bu veritabanının ne olduğunu anlamak önemlidir. Veritabanı, bir bilgisayar sisteminde elektronik olarak depolanan bilgilerin topluluk halidir. Veritabanındaki bilgiler veya veriler, spesifik bilgileri daha kolay bulma ve filtrelemeye izin vermek için tablo biçiminde oluşturulmuştur.
Veritabanı vs. Elektronik Tablo
Elektronik tablolar, sınırlı miktarda bilgiyi depolamak ve bunlara erişmek adına bir kişi veya küçük bir grup insan için tasarlanmıştır. Buna karşılık bir veritabanı, aynı anda herhangi bir sayıda kullanıcı tarafından hızlı ve kolay bir şekilde erişilebilir, filtrelenebilir ve kontrol edilebilir çok daha fazla miktarda bilgiyi barındıracak şekilde tasarlanmıştır.
Büyük veritabanları, verileri güçlü bilgisayarlardan oluşan sunucularda barındırarak bunu başarmaktadırlar. Bu sunucular bazen birçok kullanıcının eşzamanlı olarak veritabanına erişmesi için gerekli hesaplama gücüne ve depolama kapasitesine sahip olmaları adına yüzlerce veya binlerce bilgisayar kullanılarak oluşturulabilmektedir. Bir elektronik tablo veya veritabanı herhangi bir sayıda kişi tarafından erişilebilir olsa da, genellikle bir işletmeye aittir ve nasıl çalıştığı ve içindeki veriler üzerinde tam kontrolü olan bir kişi tarafından yönetilmektedir. Peki bir Blokzinciri’nin veritabanından farkı nasıl görülebilir?
Blockchain Depolama Yapısı
Klasik bir veritabanı ile blok zinciri arasındaki en önemli temel fark, verilerin yapılandırılma şeklidir. Bir Blokzinciri, bilgi kümelerini tutan bloklar olarak da bilinen gruplar halinde bilgileri bir arada toplamaktadır. Blokların belirli depolama kapasiteleri vardır ve bu kapasiteyi doldurduklarında bir önceki doldurulmuş bloğa zincirlenir ve "Blokzinciri" olarak bilinen bir veri zinciri meydana getirir.
Yeni eklenen bloğu takip eden tüm yeni bilgiler doldurulduktan sonra zincire eklenecek olan yeni oluşturulmuş bir bloğa göre derlenmektedir. Veritabanı verilerini tablolar halinde yapılandırırken, Blokzinciri adından da anlaşılacağı gibi verilerini birbirine zincirlenmiş parçalar (bloklar) halinde yapılandırmaktadır. Bu da, tüm Blokzinciri veritabanlarına sahip olmasını sağlamasa da, tüm veritabanları blok zinciri değildir. Bu sistem aynı zamanda, merkezi olmayan bir yapıda uygulandığında, sistemin doğası gereği geri döndürülemez veya değiştirilemez bir veri zaman çizelgesi oluşmaktadır. Bir blok doldurulduğunda sabitleştirilerek, zaman çizelgesinin bir parçası olmaktadır. Zincirdeki her blok zincire eklendiğinde üzerine bir tarih bilgisi verilmektedir.
Büyük veritabanları, verileri güçlü bilgisayarlardan oluşan sunucularda barındırarak bunu başarmaktadırlar. Bu sunucular bazen birçok kullanıcının eşzamanlı olarak veritabanına erişmesi için gerekli hesaplama gücüne ve depolama kapasitesine sahip olmaları adına yüzlerce veya binlerce bilgisayar kullanılarak oluşturulabilmektedir. Bir elektronik tablo veya veritabanı herhangi bir sayıda kişi tarafından erişilebilir olsa da, genellikle bir işletmeye aittir ve nasıl çalıştığı ve içindeki veriler üzerinde tam kontrolü olan bir kişi tarafından yönetilmektedir. Peki bir Blokzinciri’nin veritabanından farkı nasıl görülebilir?
Blockchain Depolama Yapısı
Klasik bir veritabanı ile blok zinciri arasındaki en önemli temel fark, verilerin yapılandırılma şeklidir. Bir Blokzinciri, bilgi kümelerini tutan bloklar olarak da bilinen gruplar halinde bilgileri bir arada toplamaktadır. Blokların belirli depolama kapasiteleri vardır ve bu kapasiteyi doldurduklarında bir önceki doldurulmuş bloğa zincirlenir ve "Blokzinciri" olarak bilinen bir veri zinciri meydana getirir.
Yeni eklenen bloğu takip eden tüm yeni bilgiler doldurulduktan sonra zincire eklenecek olan yeni oluşturulmuş bir bloğa göre derlenmektedir. Veritabanı verilerini tablolar halinde yapılandırırken, Blokzinciri adından da anlaşılacağı gibi verilerini birbirine zincirlenmiş parçalar (bloklar) halinde yapılandırmaktadır. Bu da, tüm Blokzinciri veritabanlarına sahip olmasını sağlamasa da, tüm veritabanları blok zinciri değildir. Bu sistem aynı zamanda, merkezi olmayan bir yapıda uygulandığında, sistemin doğası gereği geri döndürülemez veya değiştirilemez bir veri zaman çizelgesi oluşmaktadır. Bir blok doldurulduğunda sabitleştirilerek, zaman çizelgesinin bir parçası olmaktadır. Zincirdeki her blok zincire eklendiğinde üzerine bir tarih bilgisi verilmektedir.
Merkeziyetsizleşme
Veritabanı gibi Bitcoin de blok zincirini depolamak için bilgisayar topluluğuna ihtiyaç duymaktadır. Bitcoin için bu Blokzinciri, şimdiye kadar yapılmış her Bitcoin işlemini depolayan belirli bir veritabanı türüdür. Bitcoin örneğinde ve çoğu veri tabanından farklı olarak, bu bilgisayarların hepsi tek bir çatı altında değildir, her bilgisayar veya bilgisayar grubu, benzersiz bir kişi veya kişiler grubu tarafından çalıştırılmaktadır.
Bir şirketin müşterisinin tüm hesap bilgilerini içeren veritabanına sahip 10.000 bilgisayardan oluşan bir sunucuya sahip olduğu düşünüldüğünde, bu şirketin tüm bu bilgisayarları tek bir çatı altında toplayan bir deposu bulunmaktadır ve bu bilgisayarların her birinin içerdiği tüm bilgiler üzerinde tam kontrole sahip olmaktadır. Benzer şekilde, Bitcoin binlerce bilgisayardan oluşur ancak blok zincirini tutan her bilgisayar veya bilgisayar grubu farklı bir coğrafi konumdadır ve hepsi ayrı kişi veya kişi grupları tarafından işletilmektedir. Bitcoin'in ağını oluşturan bu bilgisayarlara düğümler denmektedir. Bitcoin'in Blokzinciri, merkezi olmayan bir şekilde kullanılmaktadır. Blokzinciri ağını oluşturan bilgisayarların tek bir varlık tarafından kontrol sahibi olduğu ve işletildiği özel merkezi blok zincirleri mevcuttur.
Bir blok zincirindeki her düğüm, zincirin başındaki bloktan sonundaki bloğuna kadar oluşan Blokzinciri’nde depolanan verilerin tam kaydına sahip olmaktadır. Bitcoin için veriler tüm Bitcoin işlemlerinin tüm geçmişidir. Bir düğümün verilerinde bir hata varsa, kendisini düzeltmek için binlerce diğer düğümü referans noktası olarak kullanabilmektedir. Bu şekilde ağ içindeki hiçbir düğüm, içinde tutulan bilgileri değiştiremez. Bu nedenle, Bitcoin'in Blokzinciri’ni oluşturan her bloktaki işlemlerin geçmişi geri döndürülemez veya değiştirilemez.
Bir kullanıcı Bitcoin'in işlem kaydını araştırmak isterse, diğer tüm düğümler birbirine çapraz referans verir ve düğümü yanlış bilgiler olması halinde kolayca tespit eder. Bu sistem, olayların net ve şeffaf bir dizi halinde oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Bitcoin için bu bilgi bir işlem listesidir ancak bir Blokzinciri’nin yasal sözleşmeler, devlet kimlikleri veya bir şirketin ürün envanteri gibi çeşitli bilgileri tutması da mümkün olmaktadır. Bu sistemin nasıl çalıştığını veya içinde depolanan bilgileri değiştirmek için merkezi olmayan ağın bilgi işlem gücünün çoğunluğunun söz konusu değişiklikler üzerinde düzene sokulması, meydana gelen bu değişikliklerin çoğunluğunun yararına olmasını sağlamaktadır.
Şeffaflık
Bitcoin'in Blokzinciri’nin merkezi olmayan yapısı nedeniyle yapılan tüm işlemler, kişisel bir düğüme sahip olarak veya herkesin gerçekleşen işlemleri canlı olarak görmesine izin veren Blokzinciri kaşifleri kullanılarak şeffaf bir şekilde görüntülenebilmektedir. Her düğümün ve yeni bloklar onaylanıp eklendikçe güncellenen zincirin kendi kopyası bulunmaktadır. Bu da Bitcoin üzerinde yapılmış ve yapılıyor olan her işlemin takip edilebileceği anlamına gelmektedir. Hackerların izleri sürülemez olsa, çıkardıkları Bitcoin'ler kolayca izlenebilmektedir. Bu hacklerin bazılarında çalınan Bitcoin'ler taşınacak veya bir yere harcanacak olursa, bunun da izini sürmek şeffaflık gereği mümkündür.
Bir şirketin müşterisinin tüm hesap bilgilerini içeren veritabanına sahip 10.000 bilgisayardan oluşan bir sunucuya sahip olduğu düşünüldüğünde, bu şirketin tüm bu bilgisayarları tek bir çatı altında toplayan bir deposu bulunmaktadır ve bu bilgisayarların her birinin içerdiği tüm bilgiler üzerinde tam kontrole sahip olmaktadır. Benzer şekilde, Bitcoin binlerce bilgisayardan oluşur ancak blok zincirini tutan her bilgisayar veya bilgisayar grubu farklı bir coğrafi konumdadır ve hepsi ayrı kişi veya kişi grupları tarafından işletilmektedir. Bitcoin'in ağını oluşturan bu bilgisayarlara düğümler denmektedir. Bitcoin'in Blokzinciri, merkezi olmayan bir şekilde kullanılmaktadır. Blokzinciri ağını oluşturan bilgisayarların tek bir varlık tarafından kontrol sahibi olduğu ve işletildiği özel merkezi blok zincirleri mevcuttur.
Bir blok zincirindeki her düğüm, zincirin başındaki bloktan sonundaki bloğuna kadar oluşan Blokzinciri’nde depolanan verilerin tam kaydına sahip olmaktadır. Bitcoin için veriler tüm Bitcoin işlemlerinin tüm geçmişidir. Bir düğümün verilerinde bir hata varsa, kendisini düzeltmek için binlerce diğer düğümü referans noktası olarak kullanabilmektedir. Bu şekilde ağ içindeki hiçbir düğüm, içinde tutulan bilgileri değiştiremez. Bu nedenle, Bitcoin'in Blokzinciri’ni oluşturan her bloktaki işlemlerin geçmişi geri döndürülemez veya değiştirilemez.
Bir kullanıcı Bitcoin'in işlem kaydını araştırmak isterse, diğer tüm düğümler birbirine çapraz referans verir ve düğümü yanlış bilgiler olması halinde kolayca tespit eder. Bu sistem, olayların net ve şeffaf bir dizi halinde oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Bitcoin için bu bilgi bir işlem listesidir ancak bir Blokzinciri’nin yasal sözleşmeler, devlet kimlikleri veya bir şirketin ürün envanteri gibi çeşitli bilgileri tutması da mümkün olmaktadır. Bu sistemin nasıl çalıştığını veya içinde depolanan bilgileri değiştirmek için merkezi olmayan ağın bilgi işlem gücünün çoğunluğunun söz konusu değişiklikler üzerinde düzene sokulması, meydana gelen bu değişikliklerin çoğunluğunun yararına olmasını sağlamaktadır.
Şeffaflık
Bitcoin'in Blokzinciri’nin merkezi olmayan yapısı nedeniyle yapılan tüm işlemler, kişisel bir düğüme sahip olarak veya herkesin gerçekleşen işlemleri canlı olarak görmesine izin veren Blokzinciri kaşifleri kullanılarak şeffaf bir şekilde görüntülenebilmektedir. Her düğümün ve yeni bloklar onaylanıp eklendikçe güncellenen zincirin kendi kopyası bulunmaktadır. Bu da Bitcoin üzerinde yapılmış ve yapılıyor olan her işlemin takip edilebileceği anlamına gelmektedir. Hackerların izleri sürülemez olsa, çıkardıkları Bitcoin'ler kolayca izlenebilmektedir. Bu hacklerin bazılarında çalınan Bitcoin'ler taşınacak veya bir yere harcanacak olursa, bunun da izini sürmek şeffaflık gereği mümkündür.
Blockchain Güvenli mi?
Blockchain teknolojisi Bitcoin'den daha eski olmasına rağmen, çoğu kripto para birimi ağının temelini oluşturan bir bileşen olup, önceden onaylanmış tüm işlemlerin kalıcı bir kaydını (bloklar zinciri) tutmaktan sorumlu, merkezi olmayan, dağıtılmış ve halka açık bir dijital defter görevi görmektedir. Blokzinciri teknolojisi, güvenlik ve güven konularını birçok farklı yönde açıklayabilmektedir. Bunlardan ilki, yeni blokların her zaman doğrusal ve kronolojik olarak depolanmasıdır. Yani ilgili bilgiler her zaman Blokzinciri’nin "sonuna" eklenmektedir. Bitcoin'in Blokzinciri incelendiğinde, her bloğun zincir üzerinde "yükseklik" adı verilen bir konumu olduğunu görülmektedir.
Kasım 2020 itibariyle bloğun yüksekliği şimdiye kadar 656.197 bloğa ulaşmıştır. Blokzinciri’nin sonuna bir blok eklendikten sonra çoğunluk tarafından fikir birliği sağlanmadıkça, bir önceki bloğun içeriği üzerinde değişiklik yapmak çok zordur. Bunun nedeni ise, daha önce belirtilen zaman bilgisi konusunda olduğu gibi her bloğun kendi ve kendisinden önceki bloğun hashini içermesidir. Hash kodları, dijital bilgileri bir sayı ve harf dizisine dönüştüren bir matematik işlemi tarafından oluşturulmaktadır. Bu bilgi herhangi bir şekilde düzenlenirse, hash kodu da buna bağlı olarak değişim göstermektedir. Bitcoin’in çalınması gibi bir saldırıda başarılı olmak, hackerın Blokzinciri’nin kopyalarının %51'ini eşzamanlı olarak kontrol etmesini ve değiştirmesini gerektirmektektedir, böylece yeni kopyalar çoğunluk kopyası olacağı için üzerinde anlaşmaya varılan zincir olacaktır. Böyle bir saldırı aynı zamanda, tüm blokları yeniden oluşturmaları gerektirdiğinden, çok büyük miktarda para ve kaynak da gerektirecektir çünkü artık farklı zaman bilgileri ve hash kodları olacaktır. Bitcoin ağının boyutu ve çok hızlı büyümesi nedeniyle, böyle bir başarıyı elde etmenin maliyeti büyük olasılıkla aşılmaz olacaktır. Bu durum sadece son derece maliyetli olmakla kalmayacak, aynı zamanda sonuçsuz bir işlem olarak kalacaktır.
Ağ üyeleri Blokzinciri’nde saldırı olarak yapılan bu büyük değişiklikleri göreceğinden, böyle bir saldırı yapmak fark edilecektir. Böyle bir saldırının meydana gelmesi, Bitcoin versiyonunun değerinin düşmesine neden olur. Bitcoin bu şekilde oluşturulduğu için ağın içinde yer almak, ona saldırmaktan çok daha ekonomik ve avantajlıdır.
Sonuç olarak Bitcoin’in Bizans Hata Toleranslı (BFT) bir sistem olarak dizayn edilmesinin arkasında Proof of Work fikir birliği algoritması vardır, yani Blokzinciri’nde kötü niyetli kullanıcılar olsa bile ağın nodelar tarafından oluşması nedeniyle sistemde herhangi bir kesinti olmamaktadır. İşte bu nedenle Proof of Work (PoW) fikir birliği algoritması, Bitcoin madenciliği sürecinin önemli bir unsurudur.
Kasım 2020 itibariyle bloğun yüksekliği şimdiye kadar 656.197 bloğa ulaşmıştır. Blokzinciri’nin sonuna bir blok eklendikten sonra çoğunluk tarafından fikir birliği sağlanmadıkça, bir önceki bloğun içeriği üzerinde değişiklik yapmak çok zordur. Bunun nedeni ise, daha önce belirtilen zaman bilgisi konusunda olduğu gibi her bloğun kendi ve kendisinden önceki bloğun hashini içermesidir. Hash kodları, dijital bilgileri bir sayı ve harf dizisine dönüştüren bir matematik işlemi tarafından oluşturulmaktadır. Bu bilgi herhangi bir şekilde düzenlenirse, hash kodu da buna bağlı olarak değişim göstermektedir. Bitcoin’in çalınması gibi bir saldırıda başarılı olmak, hackerın Blokzinciri’nin kopyalarının %51'ini eşzamanlı olarak kontrol etmesini ve değiştirmesini gerektirmektektedir, böylece yeni kopyalar çoğunluk kopyası olacağı için üzerinde anlaşmaya varılan zincir olacaktır. Böyle bir saldırı aynı zamanda, tüm blokları yeniden oluşturmaları gerektirdiğinden, çok büyük miktarda para ve kaynak da gerektirecektir çünkü artık farklı zaman bilgileri ve hash kodları olacaktır. Bitcoin ağının boyutu ve çok hızlı büyümesi nedeniyle, böyle bir başarıyı elde etmenin maliyeti büyük olasılıkla aşılmaz olacaktır. Bu durum sadece son derece maliyetli olmakla kalmayacak, aynı zamanda sonuçsuz bir işlem olarak kalacaktır.
Ağ üyeleri Blokzinciri’nde saldırı olarak yapılan bu büyük değişiklikleri göreceğinden, böyle bir saldırı yapmak fark edilecektir. Böyle bir saldırının meydana gelmesi, Bitcoin versiyonunun değerinin düşmesine neden olur. Bitcoin bu şekilde oluşturulduğu için ağın içinde yer almak, ona saldırmaktan çok daha ekonomik ve avantajlıdır.
Sonuç olarak Bitcoin’in Bizans Hata Toleranslı (BFT) bir sistem olarak dizayn edilmesinin arkasında Proof of Work fikir birliği algoritması vardır, yani Blokzinciri’nde kötü niyetli kullanıcılar olsa bile ağın nodelar tarafından oluşması nedeniyle sistemde herhangi bir kesinti olmamaktadır. İşte bu nedenle Proof of Work (PoW) fikir birliği algoritması, Bitcoin madenciliği sürecinin önemli bir unsurudur.
Bitcoin ve Blockchain
Blokzinciri’nin amacı, dijital bilgilerin kaydedilmesine ve paylaşılmasına izin vermektir ancak bu dijital bilgiler üzerinde düzenleme yapılamamaktadır. Blokzinciri teknolojisi ilk olarak 1991 yılında belge zaman bilgilerinin değiştirilemeyeceği bir sistem uygulamak isteyen iki araştırmacı Stuart Haber ve W. Scott Stornetta tarafından genel ana hatlarıyla açıklanmıştır. Bundan neredeyse yirmi yıl sonra, Ocak 2009'da Bitcoin'in piyasaya sürülmesiyle birlikte Blokzinciri ilk fiziki dünya uygulamasına sahip olabilmiştir. Bitcoin protokolü bir Blokzinciri üzerine inşa edilmiştir. Dijital para birimini tanıtan bir araştırma makalesinde, Bitcoin'in takma adlı yaratıcısı Satoshi Nakamoto, Bitcoin’den “güvenilir üçüncü taraf olmadan tamamen eşler arası yeni bir elektronik nakit sistemi” olarak bahsetmiştir. Burada anlatılmak istenen en önemli şey, Bitcoin'in yalnızca bir ödeme defterini şeffaf şekilde kaydetmek için bir araç olarak Blokzinciri kullanmasıdır. Blokzinciri teoride herhangi bir sayıda veri noktasını değişmez bir şekilde kaydetmek için kullanılabilmektedir. Bu işlemler, seçimlerdeki oylar, ürün envanterleri, devlet kimlikleri, ev tapuları ve çok daha fazlası şeklinde çoğaltılabilir. Günümüzde, Blokzinciri’ni işlemleri kaydeden araç olarak kullanmanın haricinde, topluma yardımcı olacak şekilde uygulamak isteyen çok çeşitli Blokzinciri tabanlı projeler bulunmaktadır. Buna örnek olarak, Blokzinciri’nin demokratik seçimlerde oy kullanmanın bir yolu olarak kullanılması verilebilir. Blokzinciri’nin değişmezliği yasası, demokratik seçimlerde meydana gelebilecek hileli oylamanın gerçekleşmesinin çok daha zor olacağı anlamını gösterir. Örneğin, oylama sistemi bir ülkenin her vatandaşına tek bir kripto para birimi veya jeton verilecek şekilde çalışabilir. Daha sonra her adaya belirli bir cüzdan adresi verilecek ve seçmenler jetonlarını veya kriptolarını oy vermek istedikleri adayın adresine göndereceklerdir. Blokzinciri’nin şeffaf ve izlenebilir olması, bu örneğe göre insan oylarının sayılması ihtiyacını ve hileleri ortadan kaldıracaktır.
Blokzinciri ve Bankalar
Bankalar ve merkezi olmayan Blokzincirler birbirinden farklılıklar göstermektedir. Bir banka ile Blokzinciri arasındaki farklılıklar, bankacılık sistemini Bitcoin'in Blokzinciri uygulamasıyla karşılaştırarak görülebilir.
Blokzinciri Nasıl Kullanılır?
Bilindiği üzere Bitcoin'in Blokzinciri’ndeki bloklar, parasal işlemlerle ilgili verileri depolamaktadır. Ancak Blokzincirleri’nin diğer işlem türleri hakkında da veri depolamanın güvenilir bir yolu olduğu ortaya çıkmıştır. Günümüzde Blokzinciri’ni birleştiren bazı şirketler arasında Walmart, Pfizer, AIG, Siemens, Unilever ve diğer birçok şirket bulunmaktadır. Örneğin IBM, gıda ürünlerinin konumlarına ulaşmak adına yapılan yolculukları izlemek için Food Trust Blokzinciri’ni oluşturmuştur. Bunu yapmasının sebebi, gıda endüstrisi sayısız Koli Basili, Salmonella, Listeria salgınının yanı sıra yanlışlıkla gıdalara bulaşan tehlikeli maddeleri de görmesidir.
Blokzinciri kullanmak, markalara bir gıda ürününün rotasının çıkış noktası, işlem yaptığı her durak ve teslimat hakkında takip etme olanağı vermektedir. Bir gıdanın kontamine (bulaşıcı) olduğu tespit edilirse, her duraktan kaynağına kadar izlenebilmektedir. Ayrıca bu şirketler artık temas etmiş olabilecekleri diğer her şeyi de görerek, sorunun çok daha erken tanımlanmasına olanak tanıyarak potansiyel olarak hayat kurtarabilir. Sonuç olarak Blockchain teknolojisi, sağlık hizmetleri, sigorta, tedarik zinciri, IoT ve benzeri diğer faaliyetlere uyarlanabilir veya uygulanabilir. Blockchain teknolojisi, ne kadar dağıtılmış bir defter olarak (merkezi olmayan sistemlerde) çalışmak üzere tasarlanmış olsa da, veri bütünlüğünü sağlamanın veya işletim maliyetlerini düşürmenin bir yolu olarak merkezi sistemlerde de kullanılabilmektedir. Bu durum, uygulamadaki Blokzincirleri’nin bir örneğidir, ancak başka birçok Blokzinciri uygulama biçimi vardır.
Bankacılık ve Finans
Bankacılık sektörü Blokzinciri’ni ticari operasyonlarına entegre etmekten en fazla fayda sağlayan sektördür. Bilindiği gibi finansal kurumlar haftanın beş günü mesai saatlerinde çalışmaktadırlar.
Örneğin, Cuma günü saat 18.00'de çek yatırmaya çalışan bir kişi, paranın hesabına geçtiğini görmek için muhtemelen Pazartesi sabahına kadar beklemesi gerektiği anlamına gelmektedir. Para yatırma işlemi mesai saatleri içinde yapılsa dahi, bankaların tamamlaması gereken çok sayıda işlem nedeniyle işlemin doğrulanması bir ila üç gün sürebilmektedir. Blokzinciri ise bu şekilde çalışmaz çünkü Blokzinciri’nin mesai saati yoktur, yani her işlem her an yapılabilmektedir.
Tüketiciler, Blokzinciri’ni bankalara entegre ederek, tatillerden veya günün, haftanın saatinden bağımsız olarak Blokzinciri’ne bir blok eklemek için gereken zamanı on dakika gibi kısa bir sürede işlendiğini görebilmektedirler. Blokzinciri ile bankalar kurumlar arasında daha hızlı ve güvenli bir şekilde para alışverişi yapma fırsatına sahiptir.
Örneğin hisse senedi alım-satım işinde, uzlaşma ve takas süreci üç güne kadar (veya uluslararası ticaret yapıyorsa daha uzun) sürebilir, yani para ve hisseler bu süre boyunca dondurulmaktadırlar. İlgili meblağların büyüklüğü göz önüne alındığında, paranın yoldayken harcanan kısa bir süre bile bankalar için önemli maliyetler ve riskler taşıyabilmektedir. Örnek olarak, Avrupa bankası Santander ve araştırma ortakları, potansiyel tasarrufları yılda 15 milyar ila 20 milyar dolar olarak belirlemiştir. Fransız bir danışmanlık şirketi olan Capgemini, tüketicilerin Blokzinciri tabanlı uygulamalar aracılığıyla bankacılık ve sigorta ücretlerinde her yıl 16 milyar dolara kadar tasarruf edebileceğini tahmin etmektedir.
Para Birimi
Blokzinciri, Bitcoin gibi kripto para birimlerinin temelini oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra ABD doları Federal Rezerv tarafından kontrol edilmektedir. Bu merkezi otorite sistemi altında, bir kullanıcının verileri ve para birimi teknik olarak bankalara veya hükümetlere bağlı olmaktadır. Bir kullanıcının bankasının saldırıya uğraması durumunda, müşterinin özel bilgileri risk altında olmaktadır. Müşterinin bankasının batma riskiyle karşı karşıya olması veya istikrarsız bir hükümete sahip bir ülkede yaşaması para biriminin değerini riske atabilmektedir.
Örneğin, 2008'de parası biten bankaların (bankalar krizi) bir kısmı vergi mükelleflerinin parasıyla kısmen kurtarılmıştır. Bu gibi endişeler, Bitcoin'in ilk tasarlanması ve geliştirilmesinin altındaki sebeplerdir. Blokzinciri operasyonlarını bir bilgisayar ağına yayarak, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan çalışmasına izin vermektedir. Bu merkeziyetsizlik sadece oluşabilecek riskleri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda birçok işlem ve işlem ücretini de ortadan kaldırmaktadır. Buna ek olarak, istikrarsız para birimlerine veya finansal altyapılara sahip ülkelerdeki bireylere daha fazla uygulama, hem yurtiçinde hem de uluslararası alanda iş yapabilecekleri daha geniş bir kişi ve kurum ağıyla daha istikrarlı bir para birimi verebilmektedir.
Tasarruf hesapları için veya bir ödeme aracı olarak kripto para cüzdanlarını kullanmak, özellikle devlet kimliği olmayanlar için çok önemlidir. Örnek olarak, bazı ülkeler savaştan zarar görmüş olabilir veya kimlik sağlamak için gerçek bir altyapıya sahip olmayan hükümetlere sahip olabilir. Bu tür ülkelerin vatandaşlarının tasarruf veya aracılık hesaplarına erişimi olmayabilir ve bu nedenle varlıklarını güvenli bir şekilde saklamanın bir yolu yoktur.
Sağlık Hizmeti
Sağlık hizmeti sağlayıcıları, hastalarının tıbbi kayıtlarını güvenli bir şekilde saklamak için Blokzinciri’nden yararlanabilmektedirler. Tıbbi bir kayıt oluşturulduğunda ve imzalandığında, hastalara kaydın değiştirilemeyeceğine dair kanıt ve güven sağlayan Blokzinciri’ne yazılabilmekte ve kayıt edilebilmektedir. Bu gibi kişisel sağlık kayıtları, Blokzinciri’nde özel bir anahtarla kodlanıp saklanabilir, böylece mahremiyetin sağlanması adına yalnızca belirli kişiler tarafından erişilebilinmektedir.
Mülkiyet Kayıtları
Yerel Kayıt Bürolarında mülkiyet haklarını kaydetme sürecinin hem külfetli hem de verimsiz olduğunu bilinmektedir. Günümüzde yerel kayıt ofisinde bir devlet çalışanına, ilçenin merkezi veritabanına ve kamu endeksine manuel olarak oluşturulan fiziksel bir tapu teslim edilmelidir.
Mülkiyet anlaşmazlığı durumunda, mülkiyete ilişkin talepler kamu endeksi ile uzlaştırılmalıdır. Bu süreç sadece maliyetli ve zaman alıcı olmakla birlikte, aynı zamanda oluşan her bir yanlışlığı izlemeyi daha az verimli hale getiren insan hatasıyla da doludur. Blokzinciri, yerel bir kayıt ofisinde belgeleri tarama ve fiziksel dosyaları izleme ihtiyacını ortadan kaldırma potansiyeline sahiptir. Mülk sahipliği Blokzinciri’nde saklanır ve doğrulanırsa, mal sahipleri tapularının doğru ve kalıcı olarak kaydedildiğine güvenebilirler. Savaştan zarar görmüş ülkelerde veya çok az hükümet veya finansal altyapıya sahip olmayan, kesinlikle “Kayıt Bürosu” olmayan bölgelerde bir mülkün sahipliğini kanıtlamak neredeyse imkansız olabilmektedir. Böyle bir bölgede yaşayan bir grup insan Blokzinciri’nden yararlanabiliyorsa, şeffaf ve net mülk sahipliği zaman çizelgeleri oluşturulabilir.
Akıllı Sözleşmeler
Akıllı sözleşme bir sözleşme anlaşmasını kolaylaştırmak, doğrulamak veya müzakere etmek için Blokzinciri’ne yerleştirilebilen bir bilgisayar kodudur. Akıllı sözleşmeler, kullanıcıların kabul ettiği bir dizi koşul altında çalışmaktadır. Bu koşullar yerine getirildiği zaman sözleşmenin koşulları da otomatik olarak yürütülmüş olur.
Örneğin, bir kiracı akıllı bir sözleşme kullanarak bir daire kiralamak istesin, ev sahibi kiracı depozitoyu ödediği anda dairenin kapı kodunu kiracıya vermeyi kabul eder. Hem kiracı hem de ev sahibi, anlaşmanın ilgili kısımlarını akıllı sözleşmeye gönderecek ve bu akıllı sözleşme, kiralamanın başladığı tarihte güvenlik depozitosu için kapı kodunu tutacak ve otomatik olarak değiştirecektir. Ev sahibi, kiralama tarihine kadar kapı kodunu sağlamazsa, akıllı sözleşme güvenlik depozitosunu iade eder. Akıllı sözleşme bu noktada, tipik olarak noter, üçüncü taraf arabulucu veya avukatların kullanımıyla ilişkili ücretleri ve süreçleri ortadan kaldıracaktır.
Tedarik Zinciri
IBM Food Trust örneğinde olduğu gibi, tedarikçiler satın aldıkları malzemelerin kökenlerini kaydetmek için Blokzinciri kullanabilmektedir. Bu, şirketlerin "Organik", "Yerel" ve "Adil Ticaret" gibi yaygın etiketlerle birlikte ürünlerinin orijinalliğini doğrulamasını sağlayacaktır. Forbes tarafından bildirildiği üzere gıda endüstrisi, çiftlikten kullanıcıya yolculuk boyunca gıdanın izlediği yolu ve güvenliğini izlemek için giderek artan bir şekilde Blokzinciri kullanımını benimsemektedir.
Tedarik Zinciri
Belirtildiği gibi, Blokzinciri demokratik ya da modern bir oylama sistemini kolaylaştırmak için kullanılabilmektedir. Buna örnek olarak, Batı Virginia'daki Kasım 2018 ara seçimlerinde test edildiği gibi Blokzinciri ile oy kullanmak, seçim sahtekarlığını ortadan kaldırma ve seçmen katılımını artırma potansiyeli taşımaktadır. Blokzinciri’ni bu şekilde kullanmak, oylar üzerinde sahte oynamalar yapmayı neredeyse imkansız hale getirecektir. Blokzinciri protokolü aynı zamanda seçim sürecinde şeffaflığı sürdürecek, bir seçim yapmak için gereken personeli azaltacak ve yetkililere neredeyse anında sonuçlar sağlayacaktır. Bu durum da, yeniden sayım ihtiyacını veya sahtekarlığın seçimi tehdit edebileceğine dair gerçek endişeleri ortadan kaldıracaktır.
Blokzinciri kullanmak, markalara bir gıda ürününün rotasının çıkış noktası, işlem yaptığı her durak ve teslimat hakkında takip etme olanağı vermektedir. Bir gıdanın kontamine (bulaşıcı) olduğu tespit edilirse, her duraktan kaynağına kadar izlenebilmektedir. Ayrıca bu şirketler artık temas etmiş olabilecekleri diğer her şeyi de görerek, sorunun çok daha erken tanımlanmasına olanak tanıyarak potansiyel olarak hayat kurtarabilir. Sonuç olarak Blockchain teknolojisi, sağlık hizmetleri, sigorta, tedarik zinciri, IoT ve benzeri diğer faaliyetlere uyarlanabilir veya uygulanabilir. Blockchain teknolojisi, ne kadar dağıtılmış bir defter olarak (merkezi olmayan sistemlerde) çalışmak üzere tasarlanmış olsa da, veri bütünlüğünü sağlamanın veya işletim maliyetlerini düşürmenin bir yolu olarak merkezi sistemlerde de kullanılabilmektedir. Bu durum, uygulamadaki Blokzincirleri’nin bir örneğidir, ancak başka birçok Blokzinciri uygulama biçimi vardır.
Bankacılık ve Finans
Bankacılık sektörü Blokzinciri’ni ticari operasyonlarına entegre etmekten en fazla fayda sağlayan sektördür. Bilindiği gibi finansal kurumlar haftanın beş günü mesai saatlerinde çalışmaktadırlar.
Örneğin, Cuma günü saat 18.00'de çek yatırmaya çalışan bir kişi, paranın hesabına geçtiğini görmek için muhtemelen Pazartesi sabahına kadar beklemesi gerektiği anlamına gelmektedir. Para yatırma işlemi mesai saatleri içinde yapılsa dahi, bankaların tamamlaması gereken çok sayıda işlem nedeniyle işlemin doğrulanması bir ila üç gün sürebilmektedir. Blokzinciri ise bu şekilde çalışmaz çünkü Blokzinciri’nin mesai saati yoktur, yani her işlem her an yapılabilmektedir.
Tüketiciler, Blokzinciri’ni bankalara entegre ederek, tatillerden veya günün, haftanın saatinden bağımsız olarak Blokzinciri’ne bir blok eklemek için gereken zamanı on dakika gibi kısa bir sürede işlendiğini görebilmektedirler. Blokzinciri ile bankalar kurumlar arasında daha hızlı ve güvenli bir şekilde para alışverişi yapma fırsatına sahiptir.
Örneğin hisse senedi alım-satım işinde, uzlaşma ve takas süreci üç güne kadar (veya uluslararası ticaret yapıyorsa daha uzun) sürebilir, yani para ve hisseler bu süre boyunca dondurulmaktadırlar. İlgili meblağların büyüklüğü göz önüne alındığında, paranın yoldayken harcanan kısa bir süre bile bankalar için önemli maliyetler ve riskler taşıyabilmektedir. Örnek olarak, Avrupa bankası Santander ve araştırma ortakları, potansiyel tasarrufları yılda 15 milyar ila 20 milyar dolar olarak belirlemiştir. Fransız bir danışmanlık şirketi olan Capgemini, tüketicilerin Blokzinciri tabanlı uygulamalar aracılığıyla bankacılık ve sigorta ücretlerinde her yıl 16 milyar dolara kadar tasarruf edebileceğini tahmin etmektedir.
Para Birimi
Blokzinciri, Bitcoin gibi kripto para birimlerinin temelini oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra ABD doları Federal Rezerv tarafından kontrol edilmektedir. Bu merkezi otorite sistemi altında, bir kullanıcının verileri ve para birimi teknik olarak bankalara veya hükümetlere bağlı olmaktadır. Bir kullanıcının bankasının saldırıya uğraması durumunda, müşterinin özel bilgileri risk altında olmaktadır. Müşterinin bankasının batma riskiyle karşı karşıya olması veya istikrarsız bir hükümete sahip bir ülkede yaşaması para biriminin değerini riske atabilmektedir.
Örneğin, 2008'de parası biten bankaların (bankalar krizi) bir kısmı vergi mükelleflerinin parasıyla kısmen kurtarılmıştır. Bu gibi endişeler, Bitcoin'in ilk tasarlanması ve geliştirilmesinin altındaki sebeplerdir. Blokzinciri operasyonlarını bir bilgisayar ağına yayarak, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan çalışmasına izin vermektedir. Bu merkeziyetsizlik sadece oluşabilecek riskleri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda birçok işlem ve işlem ücretini de ortadan kaldırmaktadır. Buna ek olarak, istikrarsız para birimlerine veya finansal altyapılara sahip ülkelerdeki bireylere daha fazla uygulama, hem yurtiçinde hem de uluslararası alanda iş yapabilecekleri daha geniş bir kişi ve kurum ağıyla daha istikrarlı bir para birimi verebilmektedir.
Tasarruf hesapları için veya bir ödeme aracı olarak kripto para cüzdanlarını kullanmak, özellikle devlet kimliği olmayanlar için çok önemlidir. Örnek olarak, bazı ülkeler savaştan zarar görmüş olabilir veya kimlik sağlamak için gerçek bir altyapıya sahip olmayan hükümetlere sahip olabilir. Bu tür ülkelerin vatandaşlarının tasarruf veya aracılık hesaplarına erişimi olmayabilir ve bu nedenle varlıklarını güvenli bir şekilde saklamanın bir yolu yoktur.
Sağlık Hizmeti
Sağlık hizmeti sağlayıcıları, hastalarının tıbbi kayıtlarını güvenli bir şekilde saklamak için Blokzinciri’nden yararlanabilmektedirler. Tıbbi bir kayıt oluşturulduğunda ve imzalandığında, hastalara kaydın değiştirilemeyeceğine dair kanıt ve güven sağlayan Blokzinciri’ne yazılabilmekte ve kayıt edilebilmektedir. Bu gibi kişisel sağlık kayıtları, Blokzinciri’nde özel bir anahtarla kodlanıp saklanabilir, böylece mahremiyetin sağlanması adına yalnızca belirli kişiler tarafından erişilebilinmektedir.
Mülkiyet Kayıtları
Yerel Kayıt Bürolarında mülkiyet haklarını kaydetme sürecinin hem külfetli hem de verimsiz olduğunu bilinmektedir. Günümüzde yerel kayıt ofisinde bir devlet çalışanına, ilçenin merkezi veritabanına ve kamu endeksine manuel olarak oluşturulan fiziksel bir tapu teslim edilmelidir.
Mülkiyet anlaşmazlığı durumunda, mülkiyete ilişkin talepler kamu endeksi ile uzlaştırılmalıdır. Bu süreç sadece maliyetli ve zaman alıcı olmakla birlikte, aynı zamanda oluşan her bir yanlışlığı izlemeyi daha az verimli hale getiren insan hatasıyla da doludur. Blokzinciri, yerel bir kayıt ofisinde belgeleri tarama ve fiziksel dosyaları izleme ihtiyacını ortadan kaldırma potansiyeline sahiptir. Mülk sahipliği Blokzinciri’nde saklanır ve doğrulanırsa, mal sahipleri tapularının doğru ve kalıcı olarak kaydedildiğine güvenebilirler. Savaştan zarar görmüş ülkelerde veya çok az hükümet veya finansal altyapıya sahip olmayan, kesinlikle “Kayıt Bürosu” olmayan bölgelerde bir mülkün sahipliğini kanıtlamak neredeyse imkansız olabilmektedir. Böyle bir bölgede yaşayan bir grup insan Blokzinciri’nden yararlanabiliyorsa, şeffaf ve net mülk sahipliği zaman çizelgeleri oluşturulabilir.
Akıllı Sözleşmeler
Akıllı sözleşme bir sözleşme anlaşmasını kolaylaştırmak, doğrulamak veya müzakere etmek için Blokzinciri’ne yerleştirilebilen bir bilgisayar kodudur. Akıllı sözleşmeler, kullanıcıların kabul ettiği bir dizi koşul altında çalışmaktadır. Bu koşullar yerine getirildiği zaman sözleşmenin koşulları da otomatik olarak yürütülmüş olur.
Örneğin, bir kiracı akıllı bir sözleşme kullanarak bir daire kiralamak istesin, ev sahibi kiracı depozitoyu ödediği anda dairenin kapı kodunu kiracıya vermeyi kabul eder. Hem kiracı hem de ev sahibi, anlaşmanın ilgili kısımlarını akıllı sözleşmeye gönderecek ve bu akıllı sözleşme, kiralamanın başladığı tarihte güvenlik depozitosu için kapı kodunu tutacak ve otomatik olarak değiştirecektir. Ev sahibi, kiralama tarihine kadar kapı kodunu sağlamazsa, akıllı sözleşme güvenlik depozitosunu iade eder. Akıllı sözleşme bu noktada, tipik olarak noter, üçüncü taraf arabulucu veya avukatların kullanımıyla ilişkili ücretleri ve süreçleri ortadan kaldıracaktır.
Tedarik Zinciri
IBM Food Trust örneğinde olduğu gibi, tedarikçiler satın aldıkları malzemelerin kökenlerini kaydetmek için Blokzinciri kullanabilmektedir. Bu, şirketlerin "Organik", "Yerel" ve "Adil Ticaret" gibi yaygın etiketlerle birlikte ürünlerinin orijinalliğini doğrulamasını sağlayacaktır. Forbes tarafından bildirildiği üzere gıda endüstrisi, çiftlikten kullanıcıya yolculuk boyunca gıdanın izlediği yolu ve güvenliğini izlemek için giderek artan bir şekilde Blokzinciri kullanımını benimsemektedir.
Tedarik Zinciri
Belirtildiği gibi, Blokzinciri demokratik ya da modern bir oylama sistemini kolaylaştırmak için kullanılabilmektedir. Buna örnek olarak, Batı Virginia'daki Kasım 2018 ara seçimlerinde test edildiği gibi Blokzinciri ile oy kullanmak, seçim sahtekarlığını ortadan kaldırma ve seçmen katılımını artırma potansiyeli taşımaktadır. Blokzinciri’ni bu şekilde kullanmak, oylar üzerinde sahte oynamalar yapmayı neredeyse imkansız hale getirecektir. Blokzinciri protokolü aynı zamanda seçim sürecinde şeffaflığı sürdürecek, bir seçim yapmak için gereken personeli azaltacak ve yetkililere neredeyse anında sonuçlar sağlayacaktır. Bu durum da, yeniden sayım ihtiyacını veya sahtekarlığın seçimi tehdit edebileceğine dair gerçek endişeleri ortadan kaldıracaktır.
Blockchain Avantajları ve Dezavantajları
Tüm karmaşıklığına rağmen, Blokzinciri’nin merkezi olmayan bir kayıt tutma biçimi olarak potansiyeli neredeyse sınırsızdır. Daha fazla kullanıcı gizliliği ve yüksek güvenlikten daha düşük işlem ücretlerine ve daha az hataya kadar, Blokzinciri teknolojisi, yukarıda belirtilenlerin ötesinde uygulamaları çok iyi görebilmektedir. Fakat aynı zamanda bazı dezavantajları da bulunmaktadır.
Blokzinciri’nin Avantajları
Blokzinciri kullanıcılara pek çok farklı avantaj sağlamaktadır. Bu avantajları aşağıda listeledik.
Zincirin Doğruluğu
Blokzinciri’nde gerçekleşen işlemler, binlerce bilgisayardan oluşan bir ağ tarafından onaylanmaktadır. Onaylanma işlemi, doğrulama sürecinde neredeyse tüm insan katılımını ortadan kaldırarak daha az insan hatası ve doğru bilgi kaydı ile sonuçlanmaktadır. Ağdaki bilgisayar bir hesaplama hatası yapsa bile, hata Blokzinciri’nin yalnızca bir kopyasında yapılacaktır. Bu hatanın Blokzinciri’nin geri kalanına yayılması için, ağdaki bilgisayarların en az %51'i tarafından yapılması gerekir; böyle bir durumun meydana gelmesi Bitcoin boyutunda büyük bir ağ için neredeyse imkansızdır.
Maliyetin Azalması
Tüketiciler bir işlemi doğrulamak için bankaya, bir belgeyi imzalamak için notere veya bir evlilik gerçekleştirmek için bakana ödeme yapmaktadır. Blokzinciri, üçüncü taraf doğrulama ihtiyacını ve bununla birlikte ilgili maliyetleri ortadan kaldırmaktadır. Örnek olarak, bankaların ve ödeme gerçekleştiren şirketlerin bu işlemleri kayıt etmesi gerektiğinden, işletme sahipleri kredi kartı kullanarak ödeme kabul ettiklerinde bunun üzerinden ücret almaktadırlar. Bitcoin ise merkezi bir otoriteye sahip değildir ve işlem ücretleri sınırlıdır.
Merkeziyetsizleşme
Blokzinciri, bilgilerin hiçbirini merkezi bir alanda muhafaza etmez. Bunun yerine, Blokzinciri kopyalanır ve bir bilgisayar ağına yayılır. Blokzinciri’ne yeni bir blok eklendiğinde, ağdaki her bilgisayar değişikliği yansıtmak adına Blokzinciri’ni güncellemektedir. Bu bilgiyi bir merkezi veritabanında depolamak yerine bir ağa yayarak, Blokzinciri üzerinde sahte işlemler yapmayı daha zor hale getirmektedir. Blokzinciri’nin bir kopyası bir hackerın eline geçerse, tüm ağ yerine bilginin yalnızca tek bir kopyası tehlikeye girmektedir.
Verimli İşlemler
Merkezi bir otorite aracılığıyla yapılan işlemlerin sonuçlandırılması birkaç gün sürebilmektedir. Örnek olarak, cuma akşamı bir çek yatırılmaya çalışılırsa, pazartesi sabahına kadar hesapta para görülemeyebilir. Finansal kurumlar haftanın beş günü mesai saatleri içinde faaliyet gösterirken, Blockchain günde 24 saat, haftada yedi gün ve yılda 365 gün çalışmaktadır. Blockchain’de işlemler on dakikada tamamlanabilir ve sadece birkaç saat sonra güvenli olarak kabul edilebilir. Özellikle sınır ötesi işlemlerde saat farklılıklarından doğabilecek gecikmelere karşı verimlilik sağlamaktadır.
Özel İşlemler
Birçok Blokzinciri ağı genel veritabanları olarak çalışır, yani internet bağlantısı olan herkes ağın işlem geçmişinin bir listesini görüntüleyebilmektedir. Kullanıcılar işlemlerle ilgili ayrıntılara erişebilse de, bu işlemleri yapan kullanıcılarla ilgili tanımlayıcı istatistiklere erişemezler. Bitcoin gibi Blokzinciri ağlarının anonim olduğu, aslında sadece gizli oldukları yaygın bir yanlış algıdır. Çünkü kullanıcılar halka açık işlemler yaptığında, ortak anahtar adı verilen kişiye özel kodu, kişisel bilgileri yerine Blokzinciri’ne kaydedilmektedir. Bir kişi, kimlik gerektiren bir borsada Bitcoin satın alırsa, kişinin kimliği yine de Blokzinciri adresiyle bağlantılıdır ancak bir işlem kişinin adına bağlı olsa bile, herhangi bir kişisel bilgiyi ifşa etmemektedir.
Güvenli İşlemler
Kaydedilen her işlemin gerçekliği Blokzinciri ağı tarafından doğrulanmalıdır. Blokzinciri’ndeki binlerce bilgisayar, satın alma ayrıntılarının doğru olduğunu onaylaması gerekmektedir. Bir bilgisayar işlemi doğruladıktan sonra Blokzinciri bloğuna eklenmektedir. Blokzinciri’ndeki her blok, kendisinden önceki bloğun benzersiz hashi ile birlikte kendi benzersiz hashini içermektedir. Bloktaki bilgiler herhangi bir şekilde düzenlendiğinde, o bloğun hash kodu değişir ancak bloktaki hash kodu bu değişim sonrasında değişmez.
Şeffaflık
Birçok Blokzinciri tamamen açık kaynaklı bir yazılımdır. Tamamen açık kaynaklı olmak, herkesin kodunun görünebileceği anlamına gelmektedir. Bu durum, denetçilere güvenlik için Bitcoin gibi kripto para birimlerini inceleme fırsatı sunmaktadır. Aynı zamanda Bitcoin'in kodunu kimin kontrol ettiği veya nasıl düzenlendiği konusunda gerçek bir otorite olmadığı anlamına da gelmektedir. Bu nedenle, sistemdeki herkes değişiklik önerebilmektedir. Ağ kullanıcılarının çoğunluğu, kod üzerindeki değişiklik ile yeni sürümünün sağlam ve değerli olduğunu kabul ederse Bitcoin güncellenebilmektedir.
Bankasız Bankacılık
Blokzinciri ve Bitcoin'in belki de en etkili yönü, etnik köken, cinsiyet veya kültürel geçmişe bakılmaksızın herkesin onu kullanabilmesidir. Dünya bankasına göre, banka hesapları, paralarını veya servetlerini saklama araçları olmayan yaklaşık iki milyar yetişkin olduğunu belirtmiştir. Bu bireylerin neredeyse tamamı, ekonominin emekleme döneminde olduğu ve tamamen nakde bağımlı olduğu gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Bu insanlar genellikle fiziksel nakit olarak ödenen çok az para kazanmaktadırlar. Daha sonra bu fiziksel parayı evlerinde veya yaşadıkları yerlerde soyguna veya gereksiz şiddete maruz kalmamaları adına gizli yerlerde saklamaları gerekmektedir.
Bir bitcoin cüzdanının anahtarı kağıt parçasında, ucuz bir cep telefonunda saklanabilir ve hatta gerekirse ezberlenebilir. Çoğu insan için bu seçeneklerin, yatağın altında küçük para yığınından daha kolay gizlenmesi muhtemeldir. Geleceğin Blokzincirleri, yalnızca servet depolama için bir hesap birimi olmakla kalmayıp, aynı zamanda tıbbi kayıtları, mülkiyet haklarını ve çeşitli diğer yasal sözleşmeleri depolamak için de çözümler aramaktadır.
Zincirin Doğruluğu
Blokzinciri’nde gerçekleşen işlemler, binlerce bilgisayardan oluşan bir ağ tarafından onaylanmaktadır. Onaylanma işlemi, doğrulama sürecinde neredeyse tüm insan katılımını ortadan kaldırarak daha az insan hatası ve doğru bilgi kaydı ile sonuçlanmaktadır. Ağdaki bilgisayar bir hesaplama hatası yapsa bile, hata Blokzinciri’nin yalnızca bir kopyasında yapılacaktır. Bu hatanın Blokzinciri’nin geri kalanına yayılması için, ağdaki bilgisayarların en az %51'i tarafından yapılması gerekir; böyle bir durumun meydana gelmesi Bitcoin boyutunda büyük bir ağ için neredeyse imkansızdır.
Maliyetin Azalması
Tüketiciler bir işlemi doğrulamak için bankaya, bir belgeyi imzalamak için notere veya bir evlilik gerçekleştirmek için bakana ödeme yapmaktadır. Blokzinciri, üçüncü taraf doğrulama ihtiyacını ve bununla birlikte ilgili maliyetleri ortadan kaldırmaktadır. Örnek olarak, bankaların ve ödeme gerçekleştiren şirketlerin bu işlemleri kayıt etmesi gerektiğinden, işletme sahipleri kredi kartı kullanarak ödeme kabul ettiklerinde bunun üzerinden ücret almaktadırlar. Bitcoin ise merkezi bir otoriteye sahip değildir ve işlem ücretleri sınırlıdır.
Merkeziyetsizleşme
Blokzinciri, bilgilerin hiçbirini merkezi bir alanda muhafaza etmez. Bunun yerine, Blokzinciri kopyalanır ve bir bilgisayar ağına yayılır. Blokzinciri’ne yeni bir blok eklendiğinde, ağdaki her bilgisayar değişikliği yansıtmak adına Blokzinciri’ni güncellemektedir. Bu bilgiyi bir merkezi veritabanında depolamak yerine bir ağa yayarak, Blokzinciri üzerinde sahte işlemler yapmayı daha zor hale getirmektedir. Blokzinciri’nin bir kopyası bir hackerın eline geçerse, tüm ağ yerine bilginin yalnızca tek bir kopyası tehlikeye girmektedir.
Verimli İşlemler
Merkezi bir otorite aracılığıyla yapılan işlemlerin sonuçlandırılması birkaç gün sürebilmektedir. Örnek olarak, cuma akşamı bir çek yatırılmaya çalışılırsa, pazartesi sabahına kadar hesapta para görülemeyebilir. Finansal kurumlar haftanın beş günü mesai saatleri içinde faaliyet gösterirken, Blockchain günde 24 saat, haftada yedi gün ve yılda 365 gün çalışmaktadır. Blockchain’de işlemler on dakikada tamamlanabilir ve sadece birkaç saat sonra güvenli olarak kabul edilebilir. Özellikle sınır ötesi işlemlerde saat farklılıklarından doğabilecek gecikmelere karşı verimlilik sağlamaktadır.
Özel İşlemler
Birçok Blokzinciri ağı genel veritabanları olarak çalışır, yani internet bağlantısı olan herkes ağın işlem geçmişinin bir listesini görüntüleyebilmektedir. Kullanıcılar işlemlerle ilgili ayrıntılara erişebilse de, bu işlemleri yapan kullanıcılarla ilgili tanımlayıcı istatistiklere erişemezler. Bitcoin gibi Blokzinciri ağlarının anonim olduğu, aslında sadece gizli oldukları yaygın bir yanlış algıdır. Çünkü kullanıcılar halka açık işlemler yaptığında, ortak anahtar adı verilen kişiye özel kodu, kişisel bilgileri yerine Blokzinciri’ne kaydedilmektedir. Bir kişi, kimlik gerektiren bir borsada Bitcoin satın alırsa, kişinin kimliği yine de Blokzinciri adresiyle bağlantılıdır ancak bir işlem kişinin adına bağlı olsa bile, herhangi bir kişisel bilgiyi ifşa etmemektedir.
Güvenli İşlemler
Kaydedilen her işlemin gerçekliği Blokzinciri ağı tarafından doğrulanmalıdır. Blokzinciri’ndeki binlerce bilgisayar, satın alma ayrıntılarının doğru olduğunu onaylaması gerekmektedir. Bir bilgisayar işlemi doğruladıktan sonra Blokzinciri bloğuna eklenmektedir. Blokzinciri’ndeki her blok, kendisinden önceki bloğun benzersiz hashi ile birlikte kendi benzersiz hashini içermektedir. Bloktaki bilgiler herhangi bir şekilde düzenlendiğinde, o bloğun hash kodu değişir ancak bloktaki hash kodu bu değişim sonrasında değişmez.
Şeffaflık
Birçok Blokzinciri tamamen açık kaynaklı bir yazılımdır. Tamamen açık kaynaklı olmak, herkesin kodunun görünebileceği anlamına gelmektedir. Bu durum, denetçilere güvenlik için Bitcoin gibi kripto para birimlerini inceleme fırsatı sunmaktadır. Aynı zamanda Bitcoin'in kodunu kimin kontrol ettiği veya nasıl düzenlendiği konusunda gerçek bir otorite olmadığı anlamına da gelmektedir. Bu nedenle, sistemdeki herkes değişiklik önerebilmektedir. Ağ kullanıcılarının çoğunluğu, kod üzerindeki değişiklik ile yeni sürümünün sağlam ve değerli olduğunu kabul ederse Bitcoin güncellenebilmektedir.
Bankasız Bankacılık
Blokzinciri ve Bitcoin'in belki de en etkili yönü, etnik köken, cinsiyet veya kültürel geçmişe bakılmaksızın herkesin onu kullanabilmesidir. Dünya bankasına göre, banka hesapları, paralarını veya servetlerini saklama araçları olmayan yaklaşık iki milyar yetişkin olduğunu belirtmiştir. Bu bireylerin neredeyse tamamı, ekonominin emekleme döneminde olduğu ve tamamen nakde bağımlı olduğu gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Bu insanlar genellikle fiziksel nakit olarak ödenen çok az para kazanmaktadırlar. Daha sonra bu fiziksel parayı evlerinde veya yaşadıkları yerlerde soyguna veya gereksiz şiddete maruz kalmamaları adına gizli yerlerde saklamaları gerekmektedir.
Bir bitcoin cüzdanının anahtarı kağıt parçasında, ucuz bir cep telefonunda saklanabilir ve hatta gerekirse ezberlenebilir. Çoğu insan için bu seçeneklerin, yatağın altında küçük para yığınından daha kolay gizlenmesi muhtemeldir. Geleceğin Blokzincirleri, yalnızca servet depolama için bir hesap birimi olmakla kalmayıp, aynı zamanda tıbbi kayıtları, mülkiyet haklarını ve çeşitli diğer yasal sözleşmeleri depolamak için de çözümler aramaktadır.
Blokzinciri’nin Dezavantajları
Blokzinciri’nin önemli avantajları olsa da, benimsenmesinde de önemli zorluklar bulunmaktadır. Bugün Blokzinciri teknolojisinin uygulanmasının önündeki engeller sadece teknik değildir. Gerçek zorluklar çoğu zaman, Blokzinciri’ni mevcut iş ağlarına entegre etmek için gereken binlerce saatlik özel yazılım tasarımları ve arka uç programlamalarıdır.
Teknoloji Maliyeti
Blokzinciri sayesinde kullanıcılar işlem ücretlerinden tasarruf etseler de Blokzinciri teknolojisinin kendisi ücretsiz değildir. Mesela Bitcoin'in işlem doğrulamak için kullandığı "iş kanıtı" sistemi, yüksek miktarda hesaplama gücüne ihtiyaç duymaktadır. Bitcoin ağındaki milyonlarca bilgisayarın gücü, Danimarka'nın yıllık tüketimine yakındır.
Elektrik maliyetlerinin kilovatsaat başına 0,03 ila 0,05 dolar olduğu varsayıldığında, donanım giderleri hariç madencilik maliyetleri madeni para başına yaklaşık 5.000 ila 7.000 dolardır. Bitcoin madenciliğinin maliyetlerine rağmen, kullanıcılar Blokzinciri’ndeki işlemleri doğrulamak için elektrik faturalarını artırmaya devam etmektedir. Bunun nedeni, madencilerin bitcoin Blokzincirine bir blok eklediğinde, zamanlarını ve enerjilerini değerli kılmak için yeterli Bitcoin ile ödüllendirilmeleridir. Bununla birlikte, kripto para birimi kullanmayan Blokzincirleri söz konusu olduğunda, madencilere ödeme yapılması veya işlemleri doğrulamak için başka bir şekilde teşvik edilmesi gerekecektir. Bu sorunlara yönelik bazı çözümlere örnek olarak, Bitcoin madenciliği çiftlikleri güneş enerjisi, kırılma alanlarından gelen aşırı doğal gaz veya rüzgar çiftliklerinden gelen gücü kullanmak için kurulmuştur.
Hız Verimsizliği
Bitcoin, Blokzinciri’nin olası verimsizliklerini görmek adına mükemmel bir örnek çalışmasıdır. Bitcoin'in "iş kanıtı" sisteminin Blokzinciri’ne yeni bir blok eklemesi yaklaşık on dakika sürmektedir. Bu süreye göre, Blokzinciri ağının saniyede yalnızca yaklaşık yedi işlemi (TPS) yönetebileceği tahmin edilmektedir. Ethereum gibi diğer kripto para birimleri Bitcoin’den daha iyi performans gösterse de, yine de Blokzinciri ile sınırlıdırlar. Bu sorunun çözümleri üzerinde gelişmelere görülmektedir. Şu anda saniyede 30.000'den fazla işlem gerçekleştiren Blokzincirleri mevcuttur.
Yasadışı Faaliyetler
Blokzinciri ağındaki gizlilik, kullanıcıları saldırılara karşı korur ve mahremiyeti sağlar, aynı zamanda Blokzinciri ağında yasadışı ticaret ve faaliyetlere de izin vermektedir. Yasadışı işlemler için kullanılan en çok alıntı yapılan Blokzinciri örneği, muhtemelen Şubat 2011'den FBI tarafından kapatıldığı Ekim 2013'e kadar faaliyet gösteren çevrimiçi bir "dark web" uyuşturucu pazarı olan Silk Road'dur. Web sitesi, kullanıcıların Tor tarayıcısını kullanarak izlenmeden web sitesinde gezinmesine ve kripto paralarla yasadışı satın almalar yapmasına izin vermiştir. ABD yasaları gereği finansal hizmet sağlayıcıları, hesap açılışlarında müşterilerinin kimlik bilgilerini doğrulamalı ve müşterilerin bilinen veya şüphelenilen terör örgütleri listesinde yer almadığından emin olmalıdır. Bu sistem hem profesyonel hem de olumsuz olarak görülebilmektedir çünkü herkesin finansal hesaplara erişimi sağlanırken, aynı zamanda suçluların daha kolay işlem yapmasına da izin vermektedir.
Yönetmelik
Kripto alanındaki pek çok kişi, kripto para birimleri üzerindeki hükümet düzenlemeleriyle ilgili endişelerini dile getirmiştir. Merkezi olmayan ağ büyüdükçe Bitcoin gibi bir oluşumu sonlandırmak daha zor ve neredeyse imkansız hale gelirken, hükümetler teorik olarak kripto para birimlerine sahip olmayı veya ağlarına katılmayı yasa dışı hale getirebilirler. PayPal gibi büyük şirketler platformunda kripto para birimlerinin mülkiyetine ve kullanımına izin vermeye başladıkça, bu endişe zamanla daha da küçülmüştür.
Teknoloji Maliyeti
Blokzinciri sayesinde kullanıcılar işlem ücretlerinden tasarruf etseler de Blokzinciri teknolojisinin kendisi ücretsiz değildir. Mesela Bitcoin'in işlem doğrulamak için kullandığı "iş kanıtı" sistemi, yüksek miktarda hesaplama gücüne ihtiyaç duymaktadır. Bitcoin ağındaki milyonlarca bilgisayarın gücü, Danimarka'nın yıllık tüketimine yakındır.
Elektrik maliyetlerinin kilovatsaat başına 0,03 ila 0,05 dolar olduğu varsayıldığında, donanım giderleri hariç madencilik maliyetleri madeni para başına yaklaşık 5.000 ila 7.000 dolardır. Bitcoin madenciliğinin maliyetlerine rağmen, kullanıcılar Blokzinciri’ndeki işlemleri doğrulamak için elektrik faturalarını artırmaya devam etmektedir. Bunun nedeni, madencilerin bitcoin Blokzincirine bir blok eklediğinde, zamanlarını ve enerjilerini değerli kılmak için yeterli Bitcoin ile ödüllendirilmeleridir. Bununla birlikte, kripto para birimi kullanmayan Blokzincirleri söz konusu olduğunda, madencilere ödeme yapılması veya işlemleri doğrulamak için başka bir şekilde teşvik edilmesi gerekecektir. Bu sorunlara yönelik bazı çözümlere örnek olarak, Bitcoin madenciliği çiftlikleri güneş enerjisi, kırılma alanlarından gelen aşırı doğal gaz veya rüzgar çiftliklerinden gelen gücü kullanmak için kurulmuştur.
Hız Verimsizliği
Bitcoin, Blokzinciri’nin olası verimsizliklerini görmek adına mükemmel bir örnek çalışmasıdır. Bitcoin'in "iş kanıtı" sisteminin Blokzinciri’ne yeni bir blok eklemesi yaklaşık on dakika sürmektedir. Bu süreye göre, Blokzinciri ağının saniyede yalnızca yaklaşık yedi işlemi (TPS) yönetebileceği tahmin edilmektedir. Ethereum gibi diğer kripto para birimleri Bitcoin’den daha iyi performans gösterse de, yine de Blokzinciri ile sınırlıdırlar. Bu sorunun çözümleri üzerinde gelişmelere görülmektedir. Şu anda saniyede 30.000'den fazla işlem gerçekleştiren Blokzincirleri mevcuttur.
Yasadışı Faaliyetler
Blokzinciri ağındaki gizlilik, kullanıcıları saldırılara karşı korur ve mahremiyeti sağlar, aynı zamanda Blokzinciri ağında yasadışı ticaret ve faaliyetlere de izin vermektedir. Yasadışı işlemler için kullanılan en çok alıntı yapılan Blokzinciri örneği, muhtemelen Şubat 2011'den FBI tarafından kapatıldığı Ekim 2013'e kadar faaliyet gösteren çevrimiçi bir "dark web" uyuşturucu pazarı olan Silk Road'dur. Web sitesi, kullanıcıların Tor tarayıcısını kullanarak izlenmeden web sitesinde gezinmesine ve kripto paralarla yasadışı satın almalar yapmasına izin vermiştir. ABD yasaları gereği finansal hizmet sağlayıcıları, hesap açılışlarında müşterilerinin kimlik bilgilerini doğrulamalı ve müşterilerin bilinen veya şüphelenilen terör örgütleri listesinde yer almadığından emin olmalıdır. Bu sistem hem profesyonel hem de olumsuz olarak görülebilmektedir çünkü herkesin finansal hesaplara erişimi sağlanırken, aynı zamanda suçluların daha kolay işlem yapmasına da izin vermektedir.
Yönetmelik
Kripto alanındaki pek çok kişi, kripto para birimleri üzerindeki hükümet düzenlemeleriyle ilgili endişelerini dile getirmiştir. Merkezi olmayan ağ büyüdükçe Bitcoin gibi bir oluşumu sonlandırmak daha zor ve neredeyse imkansız hale gelirken, hükümetler teorik olarak kripto para birimlerine sahip olmayı veya ağlarına katılmayı yasa dışı hale getirebilirler. PayPal gibi büyük şirketler platformunda kripto para birimlerinin mülkiyetine ve kullanımına izin vermeye başladıkça, bu endişe zamanla daha da küçülmüştür.
Blockchain İçin Sırada Ne Var?
İlk olarak 1991'de bir araştırma projesi olarak önerilen Blokchain, yirmili yıllarının sonlarına doğru ulaşmaktadır. Kendi çağındaki çoğu Y kuşağı gibi, Blok Zinciri de son yirmi yılda kamu incelemesinin adil payını görmüştür.
Dünyanın dört bir yanındaki işletmeler teknolojinin neler yapabileceği ve önümüzdeki yıllarda nereye gittiği hakkında spekülasyonlar yapmaya başlamıştır. Halihazırda uygulanmakta ve keşfedilmekte olan teknoloji için birçok pratik uygulama ile, Blockchain şu anda yirmi yedi yaşındadır. Ülkedeki her yatırımcının dilinde yer edinmiş kelime olan Blokzinciri, iş ve hükümet operasyonlarını daha az aracıyla daha doğru, verimli, güvenli ve ucuz hale getirmeyi amaçlamaktadır. Blokzinciri’nin üçüncü on yılına girmeye hazırlanırken, artık mesele eski şirketlerin teknolojiyi yakalayıp yakalayamayacağı değil, artık bunu "ne zaman" yapacakları meselesidir.
Dünyanın dört bir yanındaki işletmeler teknolojinin neler yapabileceği ve önümüzdeki yıllarda nereye gittiği hakkında spekülasyonlar yapmaya başlamıştır. Halihazırda uygulanmakta ve keşfedilmekte olan teknoloji için birçok pratik uygulama ile, Blockchain şu anda yirmi yedi yaşındadır. Ülkedeki her yatırımcının dilinde yer edinmiş kelime olan Blokzinciri, iş ve hükümet operasyonlarını daha az aracıyla daha doğru, verimli, güvenli ve ucuz hale getirmeyi amaçlamaktadır. Blokzinciri’nin üçüncü on yılına girmeye hazırlanırken, artık mesele eski şirketlerin teknolojiyi yakalayıp yakalayamayacağı değil, artık bunu "ne zaman" yapacakları meselesidir.